SONE 151 - 154

Eserin Adı: Soneler
Yazar: William Shakespeare
Çeviren: Talât Sait Halman

SONE CLI (151)

Aşk öyle toy ki vicdan nedir bilemez, ama
Şunu bilmeyen var mı: sevgiden doğar vicdan?
Öyleyse, tatlı fettan, günahımı kınama:
Hoş varlığın suçlanır benim kusurlarımdan.
Beni ele verirsen kalkıp teslim olurum
Soylu uzvumla iğrenç gövde ihanetine;
Bedene “Kazan aşkın zaferini,” der ruhum,
“Başka bir dürtükleme gerekmez ki etine.”
Senin adınla kalkar, seni gösterip der ki
“İşte zafer ödülün,” Büyüklük taslar, şişer:
Öyle istekle senin hizmetine girer ki
Sen isteyince dimdik; işin bitince düşer.
Ona “Sevgilim” dersem vicdansız deme bana:
Kalkmam da düşmem de hep o tatlı aşk uğruna.

SONE CLIV (154)

Ufacık aşk tanrısı, yanında yürekleri
Dağlayan kızgın kama, bir gün yatmış uyurken,
Kızoğlankız kalmaya ant içmiş birçok peri
Üşüştü. El değmemiş eliyle kaptı birden
Bu adaklı kızların en güzeli, bir ordu
Kadar çok yürek yakmış olan kızgın kamayı:
İşte bir bakirenin eli, silahsız kodu
Uykuda, isteklerle yanıp duran paşayı.
Kız, kamayı ordaki bir kuyuda söndürdü;
Sonsuz ateşe verip aşk kendi aleviyle
Pınarı şifalı bir kaplıcaya döndürdü,
Hastalara birebir. Ben, sevgilime köle,
Şifa bulmaya geldim ve gördüm ki gerçek şu:
Sevgi suyu kaynatır; sevgiyi söndürmez su.

SONE CLII (152)

Ben, biliyorsun, yemin bozdum sevmekle seni;
“Seni sevdim” deyip de sen iki ant bozdun, bak.
Gerdek andından caydın, yıktın yeni güveni,
Taze aşkın yerine yeni nefret koyarak.
Nasıl suçlarım seni katmerli döneklikle?
Ben yirmi kez döneğim. Ben’im asıl yalancı:
Seni aldatmak için hep yeminlerle böyle,
Yitirdim artık sana duyduğum tüm inancı.
Yürekten yemin ettim tertemiz diye için,
Sevgin gerçektir diye, özün sözün bir diye
Ve körlere göz verdim nura kavuşman için:
Ant içirdim, yok dediler gördükleri şeye.
Yemin ettim: güzelsin; özüm, hep yalan dolan:
Doğruya eğri diyen katmerli iğrenç yalan.

SONE CLIII (153)

Yanında kızgın kama, Küpid uykuya daldı;
Diana’nın bir kızı fırsat buldu bir ara,
Sevda ateşi yakan kamayı ele aldı,
Daldırdı vadideki buz gibi bir pınara.
Sarıldı aşkın kutsal alevleriyle pınar:
Sona ermeyecek bir ısı buldu o zaman–
Kaplıcaya dönüştü: cana can katan kaynar
Suyu, garip illetler için en güçlü derman.
Sevgilimin gözünden ateş alıp tekrardan
Kıyasıya dağladı aşk tanrısı bağrımı;
Hummaya tutuldum da şifa umdum pınardan:
Boşuna. Geçirmedi pınar hastalığımı.
Aşk tanrısının taze ateş aldığı yeri
Canıma şifa bildim: sevgilimin gözleri.