MACBETH

Kitaba, cadıların Macbeth ile buluşmaya karar vermeleri ve onun yanına gitmeleri ile başlanmıştır. Macbeth ve Banquo yürürken cadılar ile karşılaşırlar. Cadılar Macbeth’e değişik mevki isimleri kehanet ederler. Aynı şekilde Banquo’ya da bir kehanette bulunurlar. Cadılar gittiği gibi adı Ross olan bir haberci, Macbeth ve Banquo’nun yanına gelerek Macbeth’in “Cawder Baronu” olduğunu haber verir. Bu haber ile cadıların ilk söylediği kehanet gerçekleştiği için, diğerlerinin de gerçekleşeceğini düşüncesiyle Macbeth’in içinde kral olma arzuları yeşermeye başlar. Macbeth karısına cadıların söylediklerinden bahseder ve karısı da kocasının kral olabilme ihtimali karşısında çok hırslanır. Kral Duncan’ın ise, sevdiği bir askeri olan Macbeth’in evine yemeğe gitme isteği; büsbütün Lady Macbeth’in gözünü karartır. Haberi alan Macbeth’in karısı, kocasının krallığa doğru giden yolunu daha da rahatlatmak için Kral Duncan’ı öldürme planları yapmaya başlamıştır. Karısının bu planlarını öğrenen Macbeth, çok sevdiği kralı Duncan’ı öldürmeye yanaşmaz. Gözünü mevki hırsı bürüyen karısı ise bir şekilde Macbeth’i planlarına ortak eder.

Krala bir güzel yemek yedirip hoş beş yaptıktan sonra herkes odalarına uyumaya çekilir. Macbeth ise karısıyla birlikte yaptıkları plana uyarak herkes uyuduktan sonra Kral Duncan’ı öldürür. Kral ile aynı odada kalan yardımcılarının kılıçlarını alarak kralın kanına bulayıp yanlarına bırakır. Böylece kralın katillerinin yardımcıları olduğu düşünülecektir. Planın gerekli kısımlarını yerine getiren Macbeth, odasına çekilir ve pişmanlığından gözüne uyku girmez. Nasıl böyle bir şey yapmış olduğuna inanamaz ve çok pişman olur. Fakat yapabilecek hiçbir şey yoktur.

Sabah olunca kapı çalar ve Lennox ile Macduff kralla görüşmeye gelmişlerdir. İlk önce ne yapacağını şaşıran Macbeth, sonradan biraz sakinleşir ve kralın öldüğünden haberi yokmuş gibi Lennox ve Macduff’u kralın odasına götürür. Odadaki manzarayla karşılaşınca da abartılı bir tepki verir. Kralın yardımcılarının üzerlerindeki kanlı kılıçların varlığına dayanarak uyanmalarını ve açıklama yapmalarını beklemeden ikisini de öldürür. Kralın ölümü üzerine, bu ölümden kendilerini sorumlu tutmamaları için kralın iki oğlu da yurt dışına kaçar. Ülkenin başına kral olacak kimse kalmamıştır ve cadıların verdiği bir diğer kehanet gerçek olarak Macbeth tahta geçer. Kendi tahta geçtikten sonra Banquo’nun varlığından rahatsız olmaya başlar ve onu öldürtmek için üç tane adam tutar. Banquo’nun yanında oğlu Fleance de vardır. Bu üç adam Banquo’yu öldürmesine rağmen, Fleance’yi ellerinden kaçırırlar. Bu sefer de Banquo ile ilgili hayaller görmeye başlayan Macbeth, çareyi cadılara gitmekte bulur. Cadılar ona birkaç kehanet sunduktan sonra Macbeth artık daha dikkatli davranmaya başlamıştır. Fakat gözünden kaçırdığı küçük bir şey, onun felaketi olur. Öyle ki; cadılar ona “bir kadının doğurduğu hiçbir varlığın ona zarar veremeyeceğini” söylemiştir. Bu kehanet dolayısıyla kendisini kimsenin öldüremeyeceğini düşünen Macbeth’i, annesinin karnından sezaryen ile doğan Macduff öldürür. Macbeth’in yerine ise Malcom geçer ve İskoçya rahat bir nefes alır.

Alt sayfalar: