MİDAS'IN KULAKLARI

Kral Midas Tmolos Dağı’nın yamacında dolaşırken güneş tanrısı Apollon ile şarap tanrısı Pan’ın müzik yarışı yaptıklarını ve bu yarışmaya yargıç olarak dağ tanrısı Tmolos’u seçtiklerini görür. Apollon’un lirini de Pan’ın flütünü de dinleyen Midas, flütün sesini çok beğenir. Tmolos, ödülü Apollon’a verse de yarışmaya tanık olan Midas flütü daha çok beğendiğini söyleyince Apollon Midas’ın kulaklarını uzatıp eşek kulağı haline getirerek öç alır.

Midas, utandığı eşek kulaklarını sivri külahı ile bir süre saklar ama saçını sakalını her gün tıraş eden berberin kulaklarını görmesini engelleyemez. Berber kimseye açmadığı bu sırdan kurtulmak için bir tür kulak olarak benzetilen kuyuya eğilerek “Midas’ın kulakları eşek kulaklarıdır.” diye seslenir. Uğuldayan kuyunun yakınındaki sazlar, yel estikçe dile gelerek “Midas’ın kulakları eşek kulaklarıdır.” diye yankılanmaya başlarlar. Bunu duyan Midas hiddetlenir ve sazların kesilmesini emreder. Ancak kuyunun suyu sazlara geçirmiş ve sırrı yayılmıştır. Sazlar kestirilir ama bu sefer de sırrı keçiler korosu seslendirir.

Sırrı yayılan Midas, zamanla kulaklarına alışır; hatta onları bir ayrıcalık, bir üstünlük olarak görmeye başlar. Artık kulaklarını gizlemez, törenlerde halka sergiler. Midas’ın ona verdiği cezayı hiçlediğini gören Apollon, bu sefer kulakları geri alarak Midas’ı cezalandırır. Halk bu kez Midas’la kulakları artık eşek kulağı olmadığı için alay edip onu aşağılar.

Alt sayfalar: