KADIN

Oyunun Adı: Düğün Şarkısı
Yazar: Civan Canova

KADIN – (Otel odası. Loş ışık. Askıda smokin ve gelinlik. Kadın yatakta, üzerinde saten gecelik, başında duvak, yüzü duvağın tülüyle örtülü olduğundan belli belirsiz seçilmektedir. Az önce gördüğü düşü sayıklar gibi konuşur.)

Yeşil… Yemyeşil… Her yer… alabildiğine yeşil… Ortada bir havuz var. Kocaman. Renk renk çiçekler yüzüyor havuzun içinde. Nilüferler, orkideler, gelin fenerleri… Öyle güzel ki… Fıskiyesinden sular fışkırıyor, ta gökyüzüne kadar. Gökyüzü masmavi. Tek bir bulut parçası yok havada. Su damlacıkları gökyüzünden havuza doğru düşüyor… Ve… bembeyaz köpükler oluşuyor suyun üstünde. Bembeyaz… Yüzlerce davetiye. O kadar kalabalık ki saymakla bitmez. Arkadaşlarım, öğretmenlerim, onun yazar arkadaşları… Sonra tiyatrocular, ressamlar… Ve şahitlerimiz. Ve de ailem. Annem, babam, teyzelerim, küçük kız kardeşim… Kız kardeşimin üzerinde upuzun bir tuvalet var. Süt beyazı. Sırtı açık. Benim gelinliğime benziyor. Minicik ellerini gökyüzüne doğru açmış kız kardeşim. Hareketsiz, dua eder gibi, gözü yolda bizi bekliyor. Diğerleri de öyle. Herkes çevresinde havuzun… Soluksuz, suskun, gelin ve damadın yolunu gözlüyorlar. Derken açık renk bir limuzin yaklaşıyor uzaktan. Ansızın bir ses yükseliyor kalabalığın arasında. ‘Geldiler.’
İkimizde içindeyiz arabanın ama ben, bizi havuz başından izliyorum. Ötekilerle birlikte. Yani hem içindeyim arabanın, hem burada. Ne komik. Birden, az önce, ‘Geldiler’, diye bağıran kişinin kendim olduğunu fark ediveriyorum. Her şey o kadar canlı ki. Gerçek gibi… Sonra limuzin havuz başının yirmi metre kadar ilerisinde duruyor. Yüzümü görüyorum camın ardından. Dudaklarımı görüyorum. Belki yüzlerce duyguyu tek bir gülücüğe sığdırmaya çalışıyor dudaklarım. Onunla el ele tutuşmuşuz. Avuçlarımızda biriken ter damlacıkları birbirimize karışıyor. Onun terlerinin benimkine karıştığını hissettikçe, heyecandan duracak gibi oluyor kalbim. Sonra babam ve kız kardeşim limuzine doğru yaklaşıyorlar. Babam arabanın kapısını açarken kız kardeşim kocamı, yani az sonra kocam olacak adamı izliyor kaçamak bakışlarla. Ne kadar yakışıklı. Simsiyah bir smokin var üzerinde gururla gülümsüyor elimi tutarak. Sonra müzik başlıyor. Çok güzel, çok etkileyici bir müzik bu. Evet, çok güzel. (Ansızın doğrulur.) Yazmalıyım bunları! Unutmadan yazmalıyım!