YETER Kİ SONU İYİ BİTSİN

Ünlü bir doktorun kızı olan Helena, babasının ölümünden sonra hastalanan bir kontese emanet edilir. Kontes evindeki günlük işlerle ilgilenen fakir bir kızdır. Buna rağmen Kontes ile çok iyi anlaşırlar. Neredeyse anne kız gibiler. Ana karakterimiz Helena da kontesin oğlu Bertram’a karşı hisler besler ama aralarında sınıf farkı olduğunun da farkındadır. Sonra bu sorunu çözmeye çalışır. Bir plan yapar ve büyük bir fırsat yakalar. Ülkenin kralı, o dönemde ölümcül olduğu bilinen Fistül adlı bir hastalığa yakalanır. Helena hemen kontese gider ve durumu anlatır. Genç kızın planı, babasından miras kalan mucizevi bir ilaçla kralı iyileştirmek ve ardından kraldan Bertram’la evlenmesini istemektir. Bu, kontesi çok mutlu eder ve ona desteğini açıkça ifade eder. Sonra krala onunla konuşarak onu iyileştirebileceğini söyler. Kral Helena’yı ilk duyduğunda inanmasa da sonunda kabul eder ve Helena ona tek bir şartı olduğunu söyler. Bu şart, kendi seçtiği soylu bir adamla evlenmektir. Tedavi başarılı olunca kral soylu adamları odasına çağırır ve kızın isteklerini yerine getirmek için her şeyi yapacağını ifade eder. Helena tam da planına uygun olarak Bertram’ı seçer ama planları bir anda alt üst olur. Çünkü Helen’in aksine Bertram’ın ona karşı en ufak bir duygusu yoktur. Krala böyle bir kızla asla evlenmeyeceğini, bir asilzade ile bir hizmetçinin asla bir arada olamayacağını söyler ve ona karşı çıkar. Ama kral onu sözünü tutmaya zorlar ve Bertram Helen ile evlenmek zorunda kalır.

Bu düğünden sonra Bertram istemediği bir evliliğe razı olmaktansa savaşa gitmeyi tercih ettiğini söyleyerek İtalya’ya kaçar ve Helen’e mektup arayıcı aracılığıyla onu asla eş olarak kabul etmeyeceğini, kabul edeceğini söyler. Babası olduğu bir çocuğu taşıdığında ve bunun asla olmayacağını. Helen bu mektuptan sonra hayal kırıklığına uğrayıp vazgeçmiş gibi görünse de bir süre sonra neredeyse pes etmemiş gibi yeni bir plan yapar ve Diane ile konuşmaya başlar, Bertram kızdan hoşlanmaya başlar. Bir süre sonra planını kendisine ve kızın annesine anlatır ve yardım ister. Hepsinin işbirliğiyle Diane, Betram’dan aile yadigârı yüzüğünü ister ve plan işe yaradıkça onu yatağa götürür. Ancak Bertram bu planların hiçbirinden haberdar olmadığı için Helena’nın yatakta yattığını da bilmiyor. Betram ve Helena bir araya geliyor. Sonra kralın huzuruna çıkar ve Helena’ya her şeyi anlatır. Bertram, Bertram’ın mektubundaki şartı yerine getirdiği için etkilenir ve onunla şimdi evleneceğini söyler.

Alt sayfalar:

Alt sayfa bulunamadı.