YERMA

Yerma, yoksul bir çobanın kızıdır ve sevmediği halde, Juan adında kendinden daha varlıklı bir köylü ile evlendirilmiştir. Juan’a sadık ve uysallıkla bağlıdır. Juan, sabahtan akşama kadar tarlada çalışan, kıskanç ve içine kapanık biridir. Evliliklerinin ardından 2 yıl geçmesine karşın çiftin çocukları olmaz. Yerma, aldığı katı aile terbiyesinin etkisinde bir kadındır ve tek isteği bir çocuk sahibi olabilmektir. Yerma’nin Juan’dan çocuk sahibi olabilmek için bütün çırpınmaları boşa çıkar. Bu arada Juan, karısına göz kulak olmaları için iki kız kardeşini de eve getirir. Yerma gençlik arkadaşı olan ve çobanlık yapan Victor’a da bir yakınlık duymaktadır, ancak hem kendi değerleri hem içinde olduğu toplumsal yaşam böyle bir ilişkiyi olnakasız kılmaktadır. Yermanın adakları, tılsımları, kocasını beslemeleri hiçbir işe yaramaz. Kendisini tamamen çorak bir toprak gibi hissederken, bir taraftan da köy kadınları arasında kendisiyle ilgili söylentiler çıkar. Başka birisiyle olması mümkün değildir, kocasıyla olduğu sürece de kuruyup gidecektir. Artık çocuğu gibi baktığı Juan’ı, yani “kendi çocuğunu öldürmek”ten başka bir yol bulamaz ve kocasını boğar.

Alt sayfalar: